Suyun Bulanıklık Seviyesi: Ölçüm, Standartlar ve Çözümler

Suyun bulanıklık seviyesi, su kalitesinin değerlendirilmesinde kritik bir parametredir. Bulanıklık, suyun içindeki askıda katı maddelerin (örneğin, kil, çamur, organik maddeler, mikroorganizmalar) ışığı dağıtması sonucu suyun bulanık veya puslu görünmesi olarak tanımlanır. Bu durum, suyun estetik kalitesini etkilediği gibi, sağlık açısından da önem taşır, çünkü askıda katı maddeler patojenleri veya kimyasal kirlilikleri barındırabilir. Bu rapor, suyun bulanıklık seviyesini, Türkiye’deki standartları, ölçüm yöntemlerini, bulanıklığın nasıl çözüldüğünü ve Saka Arıtım’ın sunduğu çözümleri detaylı bir şekilde ele almaktadır.

Bulanıklık Nedir ve Neden Önemlidir?

Bulanıklık, suyun şeffaflığını azaltan askıda katı maddelerin varlığını ifade eder. Bu maddeler, suyun ışığı dağıtmasına neden olarak bulanık bir görünüm oluşturur. Bulanıklık, su kalitesinin bir göstergesi olarak kullanılır çünkü:

  • Sağlık Riskleri: Yüksek bulanıklık, suda patojenlerin veya kimyasal kirliliklerin varlığına işaret edebilir.
  • Dezenfeksiyon Etkinliği: Bulanık su, dezenfektanların (örneğin, klor) mikroorganizmalara ulaşmasını zorlaştırabilir.
  • Estetik Kalite: Bulanık su, tüketiciler için görsel olarak hoş olmayan bir durumdur.
  • Ekolojik Etkiler: Yüksek bulanıklık, sucul ekosistemlerde ışığın penetrasyonunu azaltarak bitki büyümesini ve balık habitatlarını etkileyebilir.

Bulanıklık, genellikle Nephelometric Turbidity Unit (NTU) cinsinden ölçülür. NTU, suyun içindeki partiküllerin ışığı dağıtma derecesini ifade eder. Daha yüksek NTU değerleri, daha fazla bulanıklık anlamına gelir.

Türkiye’de Bulanıklık Standartları

Türkiye’de içme suyu kalitesi, TS 266 standardı ile düzenlenir. Bu standarda göre, içme suyundaki maksimum bulanıklık seviyesi 5.0 NTU olarak belirlenmiştir. Ancak, yüzey suyunun arıtılması yoluyla elde edilen su için daha sıkı bir sınır uygulanır: 1.0 NTU. Bu, uluslararası standartlarla uyumludur; örneğin, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) ve Avrupa Komisyonu (EC), içme suyu için maksimum 1.0 NTU’yu tavsiye eder.

Aşağıdaki tablo, Türkiye’deki bulanıklık standartlarını diğer uluslararası standartlarla karşılaştırmaktadır:

ParametreTS 266 (Türkiye)WHOEPAEC
Bulanıklık (NTU)5.01.01.01.0
Bulanıklık Değerleri

Bu tablo, Türkiye’nin genel içme suyu standardının uluslararası standartlardan daha esnek olduğunu, ancak yüzey suyu kaynaklı arıtılmış su için aynı sıkı kriterlerin uygulandığını göstermektedir.

Bulanıklığın Ölçülmesi

Bulanıklık, turbidimetre adı verilen bir cihazla ölçülür. Bu cihaz, su örneğine bir ışık demeti gönderir ve askıda katı maddeler tarafından dağıtılan ışığın yoğunluğunu ölçer. Ölçüm sonucu, NTU cinsinden rapor edilir. Turbidimetreler, suyun şeffaflığını hızlı ve güvenilir bir şekilde değerlendirmek için standart bir yöntem sunar.

Bulanıklık ölçümünün doğruluğu, cihazın kalibrasyonuna ve su örneğinin uygun şekilde hazırlanmasına bağlıdır. Örneğin, hava kabarcıkları veya numunenin karıştırılmaması, yanlış ölçümlere yol açabilir.

Bulanıklığın Nedenleri

Bulanıklığa neden olan başlıca faktörler şunlardır:

  • Sedimentler: Kil, çamur, kum gibi inorganik maddeler.
  • Organik Maddeler: Algler, plankton ve diğer organik partiküller.
  • Mikroorganizmalar: Bakteriler ve diğer mikroskobik organizmalar.
  • Kimyasal Maddeler: Çözünmüş organik bileşikler veya metal iyonları.

Bu maddeler, genellikle yağmur sonrası yüzey sularına karışır veya eski boru hatlarından suya sızabilir. Özellikle, erozyon veya alg patlamaları bulanıklığın artmasına neden olabilir.

Bulanıklığın Çözüm Yöntemleri

Bulanıklığı azaltmak için su arıtma tesislerinde bir dizi yöntem kullanılır. Bu yöntemler, askıda katı maddeleri sudan uzaklaştırmayı amaçlar ve genellikle şu adımları içerir:

  1. Koagülasyon: Alüminyum sülfat (alum) veya demir klorür gibi kimyasallar suya eklenir. Bu kimyasallar, askıda katı maddelerin elektriksel yüklerini nötralize ederek bir araya gelmelerini sağlar.
  2. Flokülasyon: Su, hafifçe karıştırılarak koagüle olmuş partiküllerin daha büyük floklar oluşturması teşvik edilir.
  3. Sedimentasyon: Su, bir havuzda dinlendirilir ve floklar yerçekimi etkisiyle dibe çöker.
  4. Filtrasyon: Su, kum filtreleri, membran filtreleri veya aktif karbon filtreleri gibi sistemlerden geçirilerek kalan partiküller uzaklaştırılır.

Bu süreçler, suyun bulanıklık seviyesini TS 266 standardına uygun hale getirmek için etkili bir şekilde uygulanır. Ayrıca, yavaş kum filtrasyonu veya diatomlu toprak filtrasyonu gibi alternatif yöntemler de kullanılabilir, ancak bu yöntemler genellikle daha düşük bulanıklık seviyelerine ulaşmayı hedefler (örneğin, 0.1 NTU).

Saka Arıtım’ın Sunduğu Çözümler

Saka Su ve Atık Su Arıtım Sistemleri olarak 2007 yılından itibaren su arıtma sistemlerine odaklanarak, müşteri memnuniyetini ve kurumsallaşmayı öncelik olarak benimsemiş bir firmayız.

Bulanıklığı azaltmak sunduğumuz çözümler:

  • Ters Ozmoz Sistemleri: Suyu yüksek basınç altında ince membranlardan geçirerek askıda katı maddeleri, iyonları ve diğer kirlilik unsurlarını uzaklaştırır. Bu sistem, özellikle düşük bulanıklık seviyeleri (1.0 NTU veya daha az) gerektiren uygulamalarda etkilidir.
  • Ultrafiltrasyon Sistemleri: Büyük molekülleri ve partikülleri sudan ayırmak için kullanılır. Bu sistem, bulanıklığın yanı sıra mikroorganizmaların da giderilmesinde etkilidir.
  • Aktif Karbon Filtrasyon: Organik maddeleri, kloru ve kötü kokuları sudan uzaklaştırır, böylece suyun berraklığını artırır.
  • Demir ve Mangan Filtrasyon: Demir ve mangan gibi minerallerin suda oluşturduğu bulanıklığı giderir.
  • Kum Filtrasyon: Büyük partikülleri sudan ayırmak için kullanılır ve genellikle diğer filtrasyon sistemleriyle birlikte uygulanır.

Saka Arıtım olarak bu sistemlerin hem içme suyu arıtımı hem de endüstriyel su arıtımı için özelleştirilmiş çözümler olarak sunuyoruz. Şirketimiz, Türkiye genelinde su arıtma cihazları, sarf malzemeleri ve yedek parçalarının perakende satışını gerçekleştirerek kolay erişilebilirlik sağlamaktadır. Ayrıca, su arıtma sistemlerinin bakım ve teknik servis hizmetlerini de sunarak uzun vadeli müşteri memnuniyetini garanti etmektedir.

Şimdi bizimle iletişime geçin

Bulanıklığın Ekolojik ve Endüstriyel Etkileri

Bulanıklık, sadece içme suyu kalitesini değil, aynı zamanda ekolojik ve endüstriyel süreçleri de etkiler:

  • Ekolojik Etkiler: Yüksek bulanıklık, sucul bitkilerin fotosentez yapmasını engelleyerek ekosistem dengesini bozabilir. Ayrıca, balık solungaçlarının tıkanmasına veya yumurtaların boğulmasına neden olabilir.
  • Endüstriyel Etkiler: Gıda ve içecek, ilaç veya tekstil gibi sektörlerde, yüksek bulanıklık üretim süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Örneğin, bulanık su, ekipmanlarda birikintilere yol açabilir veya ürün kalitesini düşürebilir.

Bu nedenle, bulanıklığın kontrol altında tutulması, hem çevresel hem de ekonomik açıdan kritik öneme sahiptir.

Sonuç

Suyun bulanıklık seviyesi, su kalitesinin temel bir göstergesidir ve hem sağlık hem de estetik açıdan önem taşır. Türkiye’de TS 266 standardına göre içme suyunda maksimum bulanıklık 5.0 NTU olarak belirlenmiş olup, yüzey suyu kaynaklı arıtılmış su için bu sınır 1.0 NTU’dur. Bulanıklık, turbidimetrelerle ölçülür ve koagülasyon, flokülasyon, sedimentasyon ve filtrasyon gibi yöntemlerle azaltılır. Saka Arıtım olarak, ters ozmoz, ultrafiltrasyon ve aktif karbon filtrasyon gibi ileri teknolojilerle bulanıklığı etkili bir şekilde gidererek suyu içme suyu standartlarına uygun hale getiriyoruz. Bu çözümler, hem bireysel tüketicilerin hem de endüstrilerin temiz ve güvenli suya erişimini sağlıyor.

Ürünlerimizi inceleyebilirsiniz;

Referanslar

WHO

EPA

USGS

Water Fanack

Health Canada

Bu gönderiyi paylaş


Whatsapp'tan yazın